Bazı göz hastalıkları görünümü bozduğu kadar ağrı şikayetlerine yol açarak yaşam kalitesini kısıtlayıp, gündelik hayatı da olumsuz yönde etkileyebiliyor. İşte bu hastalıklardan biri de “Blefarit”. Konjonktivit, miyop ya da astigmat kadar bilinmese de en az onlar kadar sık görülüyor; kuru göz, arpacık, şalazyon gibi hastalıkların yanında kirpik dökülmesine de sebep oluyor. Bu sorun en çok açık tenli, kirpik temizliğini tam yapmayan ve yoğun makyaj malzemesi kullanan kişilerde görülüyor. Göz doktoru Prof. Dr. Barış Sönmez, blefarit hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor.
Blefarit yani kirpik iltihabı, toplumda sık görülen göz hastalıklarından biridir. Sıklıkla alerjik konjonktivit ile karıştırılır. Kirpik diplerinde kepeklenme ve bakteri kolonizasyonu nedeniyle olur. Gözyaşı üretimi sağlıklı olan kişilerde ilk belirtinin göz kuruluğu şikayeti olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sönmez, “Blefarit, sıklıkla seboreik dermatit, akne rozasea hastalığı bulunan kişilerde görülür. Açık tenli kişilerde daha sık rastlanan blefarit önemli bir gözyaşı fonksiyon bozukluğuna neden olur” dedi.
Blefarit, göz kapağının kenarında, kirpiklerin dışa doğru uzadığı ve arkasında da yağ bezlerinin olduğu bölümde görülür. Gözyaşının büyük bir bölümünü aköz tabaka oluşturur. Bu tabaka çeşitli mikroorganizmalara karşı koruyucu görevdedir. Gözdeki gözyaşı film tabakasında gözyaşının sağlıklı üretilebilmesi için önemli olan yağlı bir kısım vardır. Bu tabakanın sağlıklı olmasını sağlayan bezler ise kapaklardadır ve bu tabaka her kirpiğin dibinde bulunur. Bu tabaka sağlıklı çalışmazsa gözyaşı hızlı buharlaşır ve göz kuruluğu meydana gelir. Kitap okurken, bilgisayar başında, telefon ve tablet kullanımında, klimalı yerlerde, şömine başında göz uzun süre açık kaldığında gözyaşının yağlı tabakası gözü nemli tutar diyen Prof. Dr. Sönmez, eğer bu mekanizma doğru çalışmazsa göz kuruluğu oluştuğuna dikkat çekti.
Blefaritten korunmak için kirpik hijyeni çok önemlidir. Yoğun makyaj yapanlarda, kirpik dibi boyası kullananlarda blefarit gelişme riski çok yüksektir. Kirpik dibi iltihabında tanı mikroskop muayenesiyle konulur. Tanı konulduktan sonra ise tedavi basittir. Göz doktoru Sönmez, blefarit tedavisini adım adım şöyle özetledi: “Blefarit tedavisinde ilk adım kirpik bakımı ve hijyendir. Bu aşamada hastalar kirpik için özel bakım şampuanları kullanmalıdır. Bebek şampuanlarının bile kirpik diplerinde alerji yapabildiği unutulmamalıdır. Bunun dışında çeşitli damla ve pomadlar kullanılır. Ancak çok yoğun blefaritlerde sadece bunlar yeterli olmamaktadır. Bazı durumlarda ağızdan ilaç tedavisi de önerilir.”
Blefarit tedavi edilmezse uzun dönemde göz kuruluğu ortaya çıkabilir; kirpikler dökülür ve yenileri çıkmaz hale gelir. Bunun yanında kronik blefariti olanlarda stresli olunan, diyetin bozulduğu dönemlerde bazen de hava değişimlerinde arpacık oluşumu gözlenir. Arpacıkların da iki çeşidi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sönmez sözlerine şöyle devam etti, “Arpacıkların birisi hordeolum adını taşır ve ön tarafta çıkar. Diğeri ise ağrı yapmayan ama kapaklarda şişlik oluşturan şalazyondur. İkisinin de oluşmaması için kirpik bakımı şarttır.”
Göz kapaklarında pek çok yağ bezi vardır. Bu bezlerin kanal ağızları kirpik diplerine açılır. Bu kanal ağızlarından birisi tıkanınca, geride yağ birikir. Bu kist şeklindeki birikime “şalazyon” adı verilir. Şalazyonda ilk 24 saat içinde sıcak pansuman yapılıp, kistin ucu açılıp direne edilebilirse damlalarla tedavi mümkündür ancak bir günü geçmiş durumlarda bu da yeterli olmaz. Bu durumlarda ilaçlı iğne enjeksiyonları denenmektedir ancak bu enjeksiyonlar cilt rengini değiştirmektedir ve bu değişim kalıcı olabilmektedir. Birkaç haftayı geçen şalazyon durumlarında lokal anestezi ile cerrahi uygulanmaktadır. Cerrahi sonrasında bir gün göz kapalı kalır ve kirpik bakımıyla damla tedavilerine devam edilir. Prof. Dr. Barış Sönmez blefarit, şalazyon ve kirpiklerin dökülmesini önlemesi gerek grubu şu şekilde sıraladı; göz makyajını iyi bir şekilde temizlemeyenler, kirpik bakımına dikkat etmeyenler, kronik blefariti olanlar, seboreik dermatit ve akne rozasea yaşayanlar.
Toplum arasında arpacık konusunda sarımsak, diş macunu, limon gibi bitkisel uygulamalar gözde farklı sorunlara neden olabilir. Bu nedenle uygulanmamalıdır. Doktorun verdiği tedavi hasta için yeterlidir. Temiz bir çayla yapılan göz pansumanı sorun yaratmaz. Ancak burada çaydan daha çok sıcak pansuman etkisi önemlidir. Hastalar ilk 24 saatte hiçbir şey bulamazsa kaynamış ılınmış suyla gözü temizleyebilir. Bunun yanında ağrılı olan arpacıkları asla sıkmamak gerekir.