Tıpkı bir fotoğraf makinesinin objektifi gibi gözümüzün içerisinde de doğal – saydam bir lens vardır ve bu lens nesnelere odaklanarak görüntünün net bir şekilde gözün retina tabakasına aktarılmasına yardımcı olur.
Katarakt nasıl gelişir?
Yaşımız ilerledikçe lens saydamlığını kaybetmeye başlar. Gözün doğal, saydam merceğinin bulanıklaşmasına katarakt adı verilir. Bu değişimi görme kalitesinde azalma, renkleri daha soluk görme, sisli bir perde arkasından bakıyormuş gibi hissetme şeklinde algılarız. Başlangıç katarakt hastalığında kullandığımız gözlükler bu şikayetlerin bir miktar azalmasına yardımcı olabilir. Vitamin ve minarallerden zengin – doğal bir diyet ve zararlı ultraviyole ışınlardan korunmamızı sağlayacak bir güneş gözlüğü, başlangıç kataraktı olanların alabileceği en önemli tedbirlerdir.
En sık görülen katarakt tipi ileri yaşa bağlı ortaya çıkan katarakttır. Genellikle 55 – 60 yaşından sonra başlar; 75 yaşının üzerindeki kişilerin % 70'inde katarakt vardır. İleri yaş dışında; diyabet (şeker hastalığı), sigara kullanımı, göz travması ve göz iltihabı (üveit), uzun süre steroid kullanılması, ailede erken yaşta katarakt görülmesi ile gözlerin uzun süre güneş ve ultraviyole ışınlarına maruz kalması kataraktın daha erken yaşlarda görülmesine neden olabilir.
Katarakt’ın en sık belirtisi görme bulanıklığıdır. Bulanıklık sisli görme şeklinde de olabilir. Katarakt nedeniyle ortaya çıkan görme bulanıklığı gözlük takmak veya varolan gözlük numaralarının değişmesiyle düzelmez. Kataraktın diğer belirtileri; gün ışığı ve gece araba farlarının parlaklığından rahatsız olma, gece karanlıkta görüşün daha da azalması, renklerin soluklaşmasıdır. Bazı kataraktlar çift görmeye neden olabilir. Nükleer tipte kataraktta, kataraktlı lensin şişmesiyle bazı hastalar yakını daha iyi gördüklerini fark edebilirler.
Bebek ve çocuklarda çok nadir olarak katarakt görülebilir. Sıklıkla konjenital (doğumsal) katarakt olarak bilinen bu durumun gelişimi, ileri yaşta ortaya çıkan erişkin kataraktından tamamen farklıdır. Konjenital katarakt çocuğun metabolik hastalıkları, bazı genetik hastalıklar veya anne karnında geçirilen enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkabilir. Konjenital katarakatlar görmeyi tehdit edecek düzeydeyse zaman kaybetmeden ameliyatla tedavi edilmelidir. İleri seviyede konjenital kataraktlar tedavi edilmediği halde derin ambliyopiye (göz tembelliği) neden olur.
Katarakt (çok ileri seviye katarakt haricinde) dışarıdan bakıldığında çıplak gözle görülmez. Kataraktınız varsa, doktorunuz muayenesi sırasında gözlükle görme seviyenizin artmadığını tespit edecektir. Doğal lensin şeffaflığını yitirmesiyle ortaya çıkan katarakt biyomikroskop muayenesiyle tespit edilir. Kataraktın seviyesinin daha iyi değerlendirilmesi ve görme azlığına neden olabilecek diğer hastalıkların (sarı nokta hastalığı, glokoma bağlı göz siniri hasarı gibi) tespiti için göz bebekleri damlayla büyütülerek oftalmoskopik muayene yapılır.
Katarakt ameliyatına karar verildikten sonra, ameliyatta kullanılacak göz içi lensinin tipi ve gücü (numarası) ile ilgili bir test yapılır. Katarakt ameliyatı genellikle damla anestezisiyle yapıldığı için ameliyattan önce aç kalmaya gerek yoktur. Genel anestezi gerektiren durumlarda ise en az 6 saatlik bir açlık süresi gereklidir. Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar ameliyattan bir hafta önce kesilmelidir. Düzenli kullanılan diğer sistemik ilaçlar doktorunuzun önerilerine göre ameliyat sabahı alınabilir.
Ameliyat sonrasında gözünüz ilaçlı bir pomat ve steril bir bant ile kapatılır. Katarakt ameliyatından hemen sonra evinize gidebilirsiniz, ertesi sabah kontrol muayenesinde pansuman açılır ve 3 hafta boyunca kullanmanız gereken iki adet göz damlası reçetesi verilir. Ameliyattan iki gün sonra banyo yapabilir, yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Özellikle ilk birkaç gün yere eğilip ağır yükler kaldırmayınız ve gözünüzü ovuşturmayınız.
50 – 60’lı yaşlardan sonra kataraktın ilerlemesi doğal – fizyolojik bir süreçtir. Başlangıç kataraktı olanlar güneşin zararlı etkilerinden korunmak için uv blokajlı güneş gözlükleri takmalıdırlar. Sigara ve alkol tüketiminin azaltılması ve diyetin kontrol altına alınması da katarakt gelişiminin yavaşlatılmasında yardımcı olacaktır. Diyabeti (şeker hastalığı) olanlarda katarakt daha erken gelişir, özellikle bu grupta diyet ve kan şekeri kontrolü katarakt ve diğer şekere bağlı göz hastalıklarının gelişiminin önlenmesinde önemlidir.
Taze sebze ve meyvelerin tüketildiği bir beslenme alışkanlığı; lutein, zeaksantin ve antioksidan vitamin – minerallerden zengin bir besin desteği sağlar. Bu tip bir beslenme alışkanlığının katarakt gelişimini yavaşlattığını gösteren çalışmalar mevcuttur.
Şu an için katarakt gelişimini durduran veya kataraktı tedavi eden bir damla – ilaç tedavisi yoktur.
Katarakt ilerledikçe görme kaybı belirginleşir ve günlük işlerimizi yaparken ve çalışma hayatında zorlandığımızı hissederiz. Artık gözlüklerin de pek fayda etmediği bu dönemde katarakt ameliyatı olmayı değerlendirmeniz gerekir.
Premium göz içi lensi (göz içi mercek) nedir?
Standart katarakt cerrahisinde fako ile kataraktın temizlenmesini takiben tek odaklı (monofokal) bir lens göz içerisine yerleştirilir. Genellikle bu merceğin gücü (numarası) ameliyattan sonra uzağı net görebileceğiniz şekilde ayarlanır. Monofokal merceklerin kalitesi arttıkça uzak görüntünüzün netliği ve keskinliği artar. HD lens teknolojisi sıradan merceklere göre daha detaylı ve canlı görüntü sağlar. Bu lensler uv gibi zararlı ışınlardan retina tabakanızın hasar görmesini engeller ve göz içi dokularla uyumu üst seviyede olması nedeniyle ikincil bir matlaşma gelişmesi ve lensin değiştirilme riski düşüktür.
Katarakt ameliyatı sonrasında gözlükten bağımsız bir hayat için uygulanan göz içi lensleri premium lenslerdir. Standart monofokal göz içi lensleri sadece uzak görüşünüzü düzeltirken, premium lensler yakın, uzak ve ara mesafelerde gözlükten bağımsız bir hayat sağlayabilir. Premium göz içi lensleriyle gözünüzde var olan astigmat da düzeltilebilir.
Multifokal ve trifokal (çok odaklı) göz içi lensleri, farklı mesafelere odaklanabilen iç yapısıyla günlük aktivitelerde (araba kullanmak, tv – sinema izlemek, spor – alışveriş yapmak, gazete – kitap okumak ve bilgisayar monitöründe çalışmak gibi) gözlükten bağımsız bir hayat sağlayabilmektedir.
Multifokal – trifokal göz içi lensleri kimlere uygulanabilir?
Multifokal – trifokal lens implantlarıya ilgili dikkat edilmesi gereken konular
Premium göz içi lens teknolojisinde astigmatı olan ve yakın gözlüğü kullanan hastalar için yeni bir çözüm.
Multifokal torik göz içi lensleri kimlere uygulanabilir?
Katarakt ameliyatı sırasında ve sonrasında gelişebilecek bazı komplikasyonlar bu cerrahinin başarısını azaltabilir. Bunlardan en önemlileri enfeksiyon, kanama, kataraktın tam olarak temizlenememesi ve kornea ödemidir.