Gözümüzün içerisinde doğal olarak bulunana saydam merceğimizin bulanıklaşmasıdır.
Katarakt sıklıkla ileri yaşlarda görülür; 50-55 yaş önce görülmesi pek mümkün değildir. Bu durum da yaşlılığa bağlı katarakt olarak adlandırılır. Özetle yeteri kadar yaşlanma şansı bulan herkes bir gün katarakt hastası olur çünkü katarakt, fizyolojik bir süreçtir. Katarakt belirtileri nelerdir? Gözün merceği ince bir soğan zarı gibi bir kapsülden ve içerisinde şeffaf bir proteinden oluşmaktadır. Yaşımız ilerledikçe bu protein şeffaflığını kaybeder, matlaşır ve beyazlaşır. Eskilerin tabiriyle "göze bir perde iniyor." şeklinde şikayetler başlar.
Nadiren katarakt görülen hastalarda görme iyileşmektedir. Ancak bu geçici bir iyilik halidir. 40-45 yaş sonrası presbiyopi adı verilen bir göz hastalığı gelişir. Yaşımız ilerledikçe eğer uzakta gözlük takmıyorsak, lensin uyum yapma yeteneğini, yakını zoomlama yeteneğini kaybetmesi sonucu presbiyopi gelişir ve yakını görmekte zorlanırız. Bu nedenle de artı numaralı mercekler kullanmamız gerekir. Katarakt bazen şişer ve yakında odaklama yapmaya başlar. Hal böyle olunca yakını görme sorunu ortadan kalkar ve hastalar şu şekilde durumu ifade eder: "Artık yakın gözlüklerim olmadan daha iyi görüyorum." Ancak bu durumun oldukça nadir görülen, geçici bir iyilik hali olduğu asla unutulmamalıdır.
Birçok kişi kataraktı göz yüzeyindeki diğer problemlerle örneğin; pterjium ile karıştırılabilir. Gözümde katarakt başladı ya da gözüme beyazlık geldi gibi şikayetler olabilmektedir. Katarakt dışarıdan göze bakıldığında anlaşılır mı? Aslında katarakt en ileri evreye kadar dışarıdan bakıldığında belli olmamaktadır. Sadece çok ileri kataraktlarda gözün lensi, merceği çok kesifleştiğinde göz bebeğinde bir beyazlık fark edilebilir. Ancak dışarıdan hastanın kendi gözüne bakarak katarakt olduğunu anlayabilmesi çok mümkün değildir.